Alsace (Alsas) Bölgesini Duydunuz mu?


Türkçe | English

Şimdilerde artık iyice popüler olan Alsas şarap yolu, biz 3 kafadar kendimizi yollara vurduğumuzda daha duyulmamıştı, yıl 2013 çünkü 🙂

Neden Alsace (Alsas)?

Fransa’nın Almanya sınırındaki bu bölge lezzetli şaraplarıyla ünlü, ama bence rengarenk çiçeklerle bezeli evleri, tarihi dokusu, makaron kokan sokaklarıyla bir çok duyuya hitap eden bir bölge. Bir de Fransızcanın çekiciliği var tabi ki 🙂

Alsas Sarap Yolu

Alsace (Alsas) Rotası

Bizim Stuttgart’tan araba kiralayarak başlayan yolculuğumuz, Strasbourg, Obernai, Barr, Ribeauville, Riquewihr, Colmar üzerinden devam ederek yine Stuttgart‘ta son buldu. Rotanın belli başlı noktalarını önceden belirlemiştim ama bu küçük köyler arasında gezinmek o kadar keyifli ki yol üstünde gördüğümüz tabelalara göre ani değişiklikler yaparak bu geziyi iyice keyifli hale getirdik.

Strasbourg ve Colmar bu bölgenin en ünlü, gezilmezse olmaz şehirleri. Bu rota üzerindeki her köyün ise ayrı bir güzelliği var, illa ki şuna gidin demek imkânsız. Sadece bir kaç fotoğraf çekmek, ya da Fransız mutfağının yerel lezzetlerini tatmak için farklı köylere gidilebilir, zaten birbirlerine o kadar yakınlar ki, bir gün içinde 4-5 tanesine rahatlıkla uğranabilir.

Peki, biz bu gezide neler yaptık?

Stuttgart’tan arabayla yola çıkıp Almanya sınırları içinde kalan Kara Orman içinden geçerek Strasbourg’a geldik. Bu yolu özellikle planladım, çünkü Kara Orman inanılmaz doğal güzelliklere sahip, biz asıl hedefimize varmadan doğanın güzelliğiyle kendimizden geçmiştik çoktan 🙂

İlk Durak Strasbourg

Yol üstünde küçük bir mola verdikten sonra öğlen saatlerinde Strasbourg’a vardık. Zaten mesafe aslında oldukça kısa, normalde yaklaşık iki saatlik bir araba yolculuğu ile varılabiliyor. Biz tadını çıkara çıkara gezmek için süreyi biraz uzattık.

Strasbourg Katedrali

Strasbourg’da ise bizi bütün görkemi ile Strasbourg Katedrali karşıladı. Bütün sokaklarını arşınladık, Petit-France bölgesinin sokaklarını karış karış gezdik. Rengarenk tarihi evlerin tadını çıkarttık ve tabi ki fotoğraf çekmek için adim başı durmamız gerekti 🙂 Akşam ise 17. yüzyıldan kalma bir köprü olan, rengarenk ışıklarla aydınlatılmış Barrage Vauban etrafında bol bol zaman geçirdik.

Bir sonraki yer Obernai

Daha sonra ver elini Obernai! Bu küçük ve sevimli köyde konaklamayı tercih ettik. İyi ki de öyle yapmışız, hayran hayran seyrettiğimiz o eski evlerden birinde konaklama şansı bulduk ve bundan oldukça keyif aldık. Sabah ise ilk iş mis gibi kokularıyla inanılmaz bir çekim gücüne sahip Fransız pastanelerinden birinin yolunu tuttuk. 3 kız Fransa’ya gelmişiz, bol bol makaron ve kruvasan yemeden durur muyuz?

Ben ve Pastane Lezzetleri 🙂

Üçüncü Durağımız Mont Sainte-Odile

Obernai’yi gezdikten sonra bir sonraki hedefimiz Mont Sainte-Odile oldu. Burası bölgeye hakim bir tepe üzerine kurulmuş bir manastır ve harika manzaralar sunuyor. Ayrıca bu tepeye çıkmak için geçtiğimiz o kadar güzel ki, sadece bu nedenle bile gidilebilir.

Mont Sainte-Odile yolu

Sabah erken saatlerde oluşan sis nedeniyle bulutların üstündeymişsiniz hissi yaratan Saint-Odile bize ayrı bir deneyim yaşattı, bence bu bölgede görülmesi gereken yerlerden biri.

Zirvede görüntü

Ve Barr…

Saint-Odile’den sonra yine güneye doğru devam ederek Barr’a ulaştık. Şansımıza burada bağbozumu festivali vardı, kurulan açık hava pazarında dolaşıp bol bol üzüm suyu içerek (çünkü daha şaraba dönüştürülmemişler :)) oldukça keyifli zaman geçirdik.

Ribeauvillé ve Riquewihr

Bir sonraki gün duraklarımız Ribeauvillé ve Riquewihr oldu. Bu iki köye de bence mutlaka uğranmalı. Rengarenk evleri, çiçeklerle bezeli balkonları, pastaneleri, çok sayıda turisti ağırlayan canlı sokakları ile gezinin favorileri arasında kesinlikle.

Ribeauvillé
Riquewihr

Sonunda Colmar!

Bu rotada en son durağımız ise Colmar’dı. Colmar da bizi hiç hayal kırıklığına uğratmadı. Yine güzelim sokaklarında uzun uzun gezindik, her köşesinde fotoğraflar çekindik ve özellikle La Petite Venise adı verilmiş güzelim bölgenin tadını çıkarttık. Burası yine rengarenk evler ve çiçeklerle bezenmiş kanallar arasında kalan bir bölge, bu yüzden de adı Küçük Venedik. Ama bana sorarsanız Venedik’ten çok daha güzel, çok daha keyifli. 

La Petite Venise

Alsace (Alsas) Rotası için Süre Yeterli mi?

Biz bu rotayı 3 günde tamamladık, daha çok zamanı olanlar için görülecek daha birçok köy var tabi ki. Özellikle şarap bağlarını gezebilir, şarap tadımı yapabilirsiniz. Biz de dönerken bol bol şarap almayı ihmal etmedik.

Peki, gezinin püf noktaları ne?

Ben bu bölgeyi biri Ekim, biri Mart ayında olmak üzere iki kere ziyaret ettim ve açıkça söyleyebilirim ki doğru zaman kesinlikle Ekim. Sonbaharın renkleri bu bölgede de yine masalsı bir dünya yaratıyor ama asil fark her pencereden sarkan rengarenk çiçekler. Mart ayında bu çiçekler henüz açmamış oldukları için ne yazık ki ayni görsel şöleni sunmuyorlar, bu nedenle yaz-sonbahar dönemi kesinlikle doğru tercih.

Her yer çiçek!

Sonbahar ve Festivaller

Ayrıca sonbaharda bağ bozumu festivalleri de oluyor. Bizim bunu göz önüne alma şansımız olmadı, ama daha esnek bir gezi planı yapabilecek olanlar için bu festivaller oldukça keyifli olacaktır.

Fransız Mutfağı

Bölgenin asıl ünü şaraplarından geliyor tahmin edersiniz ki. Bu bölgede daha çok beyaz şarap üretimi yapılıyor ve yöreye özgü pinot gris ve riesling şarapları oldukça lezzetli. Beyaz şarap sevmeyenleri bile müptelası yapabilir, mutlaka deneyin.

” Tarte Flambee “

Burada tabi ki Fransız mutfağı hakim ve yöreye özgü Tarte Flambee çok lezzetli. Bu lahmacun gibi incecik bir hamur üzerine eksi krema, peynir, soğan ve domuz pastırması koyularak yapılıyor ve iyi yapıldığında gerçekten tadına doyulmuyor. Domuz eti tüketmeyenler için vejetaryen seçimler tabi ki mevcut. Yanında da bölgenin şaraplarından olmazsa olmaz.

Fransız Kahvaltısı

Tatlılar Her Yerde

Sabah kahvaltılarını köylerdeki küçük fırınlarda yapmak çok keyifli. Zaten sabah fırından yeni çıkmış kruvasan ve makaron kokuları sizi kendine çekiyor, direnmeyin ve Fransız kahvaltısının tadını çıkartın.

“Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözünün gerçeğe dönüştüğüne burada şahit olabilirsiniz. İlk günlerde bol bol yenen kruvasan ve makaronlar bir süre sonra alıştığımız tuzlu kahvaltının özlenmesine sebep oluyor. İste burada bizim gibi deneyimsiz gezginler küçük bir sorunla karşılaşabilir. Buralarda pazartesi günleri fırınlar kapalı, yani ekmek bulmak oldukça zor. Ama pastaneler açık, makaronlar hala içinizi baymadıysa sıkıntı yok, rahat rahat yolunuza devam edebilirsiniz. Bizim gibi tatilin son gününü pazartesiye denk getirip bir de üzerine peynir ekmek bulmaya çalışırsanız sıkıntı büyük 🙂 Zira köy köy gezip ekmek aradık, ama bulmak ne mümkün! En son yol kenarında bir benzincide durup paketli ekmeklerden ve hazır dilimlenmiş peynirlerden alıp arabada kahvaltı yaptık. İşte o gün o ağır kokulu Fransız peyniri yediğim en lezzetli peynire dönüştü, tadı hala damağımda 🙂 🙂 Arka koltukta duran daha açılmamış makaronlara ise kimse yüz vermiyordu!

Alsas (Alsace) Gerçekten Çok Güzel

Alsas (Alsace) Şarap Yolu birkaç günlük bir gezi için oldukça ideal bir bölge. Rengarenk evlerin, lezzetli şarapların, kokusuyla cezbeden makaronlarin tadını çıkarırken Ömer Hayyam’ı da bol bol anmayı unutmayın…

Girls on trip!