ÇİKOLATA VE BİRANIN BAŞKENTİ, BRUGGE

Bruges
Bruges

Türkçe | English
Brugge’ün sevimi binaları

Bir şehir düşünün ki kanallar etrafında yan yana dizilmiş küçük küçük tarihi evlerden oluşsun, Arnavut kaldırımlı ara sokaklarında dolaşan faytonların ritmik tıkırtısıyla gezenleri hipnotize etsin, adım başı denk gelinen çikolatacılardan yayılan koku bütün sokakları doldurmuş olsun… 


Evet, işte orası Brugge!

İlk defa 2013 yılında ziyaret ettiğim bu güzel şehri 2018 Ekiminde tekrar gezme fırsatı buldum ve Brugge beni yine ilk seferki kadar etkiledi. Yerleşimin bronz cağında başladığı bu şehir, kuzey denizine açılan limanı sayesinde önemli bir ticaret merkezi haline gelmiş ve 12-15. yüzyıllar arasında altın cağını yaşamış. Birinci ve ikinci dünya savaşlarını az hasarla atlatan şanslı şehirlerden biri ve koruduğu ortaçağ dokusu ile her yıl binlerce turisti ağırlıyor. İki savaş atlatıp neredeyse hiç bozulmamış tarihi şehir merkezi ile UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne girmeyi de basarmış.

Şehir Meydanı

Her Avrupa şehrinin olduğu gibi bir şehir meydani var Brugge’ün de ve bu meydan çevresinde önemli binaları toplanmış. Burası sokak sanatçılarını ağırlayan, bütün turistlerin toplandığı renkli cafeleri ile hayat dolu bir meydan. Fayton turlarının kalkış noktası da burası ayni zamanda. Burada bulunan belediye binasının merdivenlerinde oturup sokak sanatçılarını izlemek ayrı bir keyif.

Sehir meydanı

Belçika deyince akla gelen ilk iki şey çikolata ve bira tabi ki ve Brugge bu ikisi için de kesinlikle doğru adres. Çeşit çeşit çikolatalarla dolu dükkânların yalnızca vitrinlerine bakarak bile saatler geçirilebilir ama tadım yapılabilen dükkânları gezmek ayrı bir keyif 🙂 Benim gibi bir çikolata tutkununun daha öğlene doğru karın ağrıları çekmeye başlaması kaçınılmaz 🙂

Biralarıyla Meşhur

Brugge’de bira üretimi de yapılıyor tabi ki. En ünlüsü ise fabrikasını da gezebileceğiniz Bruges Zot (Brugge soytarısı) . Ben güzel havanın tadını çıkarmak adına iki ziyaretimde de fabrikayı gezmedim ama bu bira her köşe başında bulunabildiğinden demek için illa ki fabrikayı gezmenize gerek yok 🙂 Ama deneyebileceğiniz biralar tabi ki bununla sınırlı değil, herhangi bir barda onlarca farklı bira çeşidi sizi karşılıyor, yine de kişisel favorilerim Beer Wall ve De Garre. 

Manzaraya Karşı Bira Keyfi

Şehrin (bence) en güzel manzarasını bulduğunuzda Beer Wall tam karşınızda, kanal kenarında olacak. Güzel havalarda bahçesi oldukça keyifli. 

Beer Wall

Bütün Gece Sohbet etmek Isteyenlere

De Garre ise bulması oldukça zor bir mekân, bulunduğu sokağın girişi bir apartman girişine benzediği için biz 20 dakika kadar etrafında tur atıp en sonunda sormak zorunda kaldık 🙂
Ama sunduğu biralar, dost canlısı garsonları ve ortamı ile denenmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum.

De Garre

Bir Kanallar Sehri

Brugge’ün bir diğer yüzü ise kanalları. Burası kanallar etrafına kurulmuş bir şehir ve Amsterdam gibi burası da Kuzeyin Venedik’i olarak anılıyor. Eski şehir merkezinde kanallar etrafında yürüme yolları bulunmuyor, ancak bot turu yapmak tabi ki mümkün.

Brugge’e Zaman Ayrılmalı

Brugge günübirlik gezilebilecek kadar küçük bir şehir. Eğer yolunuz bir gün bir şekilde Brüksel’e düşerse seyahatinizi bir gün daha uzatıp bu sevimli şehri mutlaka görmelisiniz. Sokaklarında uzun uzun dolaşıp o eski dokunun tadını çıkartmak, çikolata ve bira tadımı yapmak, şehir meydanında oturup sokak sanatçılarını izlemek için ayıracağınız bir gün bile sizi başka bir dünyaya götürmek için kesinlikle yeterli olacaktır.

Evet, şimdi gezilecek yerler listesini açıp, büyük harflerle yazıyoruz: BRUGGE

Brugge’de gece manzarası