ANLATMAYA KELİMELERİN YETMEDİĞİ YER, BOHEMYA

Tisá
Tisá

Türkçe | English

Ne kadar anlatsam bitiremeyeceğim yerler var. Bohemya da; bunlardan sadece biri.

Bohemya Nerede?

Bohemya neresi derseniz; Çekya’nın batısını içine alan tarihi bölge burası. 52 bin kilometrekarelik yüz olçumu ile Çekya’nın büyük bölümünü içine alıyor ve nüfusun yarısından fazlasını içinde barındırıyor aslında.

Polonya, Almanya, Avusturya’ya siniri olan bu bölgeye, Çekya’nın en büyük şehri, ve ayrıca başkenti olan Prag da dahil. Prag tabi ki başlı başına bir yazıyı hak ediyor ama benim burada bahsetmek istediğim Çekya’nın genelde Prag gölgesinde kalan doğal güzellikleri aslında. Almanya- Çekya sınırında kalan, yeşilin her tonunu görebileceğiniz bu bölgenin Çekya sınırları içinde kalan kısmı Bohemya İsviçre’si, Almanya sınırları içinde kalan kısmına Sakson İsviçre’si olarak biliniyor ve bu bölgede bir milli park bunuyor. Burası Elbe nehri kıyısındaki kumtaşı oluşumları ile dikkat çekiyor ve kesinlikle birkaç gün geçirmeyi hak ediyor.

Hayranlık Uyandıran Bir Doğa

Uzun zaman çeşitli internet sitelerinde karşılaştıktan, senelerce buralarda doğa yürüyüşlerine gitme hayali kurduktan sonra 2018’de sonunda ilk fırsatı yakalayabildim. Tekrar tekrar gitmekten sıkılmayacağım, doğal güzelliğiyle büyüleyen bu bölgenin etkisinden uzun sure kurtulamadım.

Tisá

Kassel’den başlayan yolculuğumuz Dresden üzerinden devam edip ilk durağımız Tisá’da son buldu. Tisá, kumtaşı oluşumları ile dikkat çeken bir bölge ve burada bulunan Tisá Duvarı (Tiské Stěny) bölgenin önemli turistik merkezlerinden biri. Burada yürüyüşe baslarken sizi “Uçurumların Şehri’ne hoş geldiniz” diye karşılayan yazı, biraz sonra karşılaşacaklarınız hakkında küçük bir ipucu veriyor sadece 🙂

Tisa Duvarı

Ortalama 30 metre yükseklikteki bu kaya oluşumu, yıllar boyunca doğal aşınmalarla bugünkü seklini almış ve ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Bu kaya oluşumlarının bir yani dimdik uçurumlardan oluşurken, diğer yani daha yavaş alçalıyor ancak alışılagelmişin dışındaki aşınmalarıyla ziyaret edenleri büyülüyor.

Mantar” Kayası

Tisa’ya Ne Kadar Zaman Ayırmak Gerekir?

Bölgeyi ziyaret ederken bu kısma yarım gün ayırmak yerinde olur, fazla büyük bir bölge olmasa da her köşe başında, her kaya üzerinde bir fotoğraf çekme ihtiyacı hissettiren değişik bir oluşum burası. Yüksek noktalarından ise oldukça güzel manzaralar sunuyor. Bir nevi Çekya’nın Kapadokya’sı diye adlandırabiliriz 🙂

Tisa’daki Kaya Oluşumları

Tisa’da Nerede Kalınır?

Biz bu bölgeyi gezerken Tisá’da konakladık. Önemli turistik merkezlerin hepsi buraya araba ile yaklaşık yarım saat uzaklıkta olduğu için konaklama açısından oldukça rahattı. Kaldığımız Refugio adli tesisi ise gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim. Hem unlu Tisá Duvarı’na 2 dakikalık yürüme mesafesinde (aslında yürüyüş rotalılarının başlangıcında), hem de kahvaltıdan aksam yemeğine kadar geniş ve lezzetli bir menusu var. Burada konakladığımız sure boyunca başka yerde yemek yeme ihtiyacı hissetmedik, yerel biralar ise kesinlikle harika 🙂

İkinci Durak Bohemya

İlk gün öğleden sonra varıp günün geri kalanını Tisá Duvarı’nı keşfederek geçirdikten sonra ertesi gün rotamızı Hřensko’ ya cevirdik. Tisá’dan yaklaşık yarım saat uzaklıkta bulunan bu bölge yine doğal kumtaşı oluşumları ile dikkat çekiyor,. Burada bulunan Kamenice Kanyonu (Soutěsky Kamenice) kesinlikle görülmeyi hak ediyor. Burada yapacağınız bir tekne turu oldukça keyifli vakit geçirmenizi sağlayacak size kesinlikle farklı bir deneyim sunacak.

Kamenice Kanyonu

Bu tekne turu sırasında çektiğim birkaç resmi burada paylaşıyorum, ama söylemeden geçemeyeceğim ki burada gördükleriniz kamera ile ölümsüzleştirebildiklerinizden çok daha fazlası aslında.

Kamenice Kanyonu

Pravčická Köprüsü

Kamenice Kanyonu’ndan sonra sırada Pravčická Köprüsü (Pravčická Brána) var. Bu, yine yıllar süren aşınmalar sonucu oluşmuş doğal bir köprü. Heybeti ve arkasında kalan vadinin güzelliği ile kesinlikle bir ziyareti hak ediyor. Ayrıca hemen yamacında kurulmuş Şahin Yuvası (Zámek Sokolí Hnízdo) adı verilen, dönemin önemli ailelerinin ağırlandığı bir de köşk bulunuyor burada. Şu an burası bir restoran ve müze, içeri girdiğinizde terasında kısa bir mola vererek yürüyüşün yorgunluğunu harika manzaraya karşı atabilirsiniz. Buraya giriş için küçük bir ücret ödemeniz lazım ama buna kesinlikle değiyor. Müze dahilinde kalan yürüyüş yollarını takip ederek güzelliğiyle nefes kesen bu bölgenin keyfini doyasıya çıkarabilirsiniz.

Pravčická Köprüsü ve Şahin Yuvası

Nasıl Ulaşılır?

Buraya Kamenice Kanyonu’ndan yürüyerek ulaşabileceğiniz yollar var, ancak otobüs kullanarak da ulaşabilirsiniz. Benim yoğun isteğim sonucu biz yürüme yolunu seçtik tabi ki 🙂 Ama hava şartları nedeniyle biraz pişman olduk denilebilir. Günlük güneşlik bir havada başlayan yürüyüşümüze Pravčická Köprüsü’ne doğru yukarıya çıkarken yağmur eşlik etti. Zirveye vardığımızda ise yerini tam anlamıyla fırtınaya bıraktı. Tam terasta kenarda, manzaranın tadını çıkarabileceğimiz bir masa bulduk diye sevinirken hızını iyice arttıran rüzgâr sebebiyle diğer birçok turist ile restoranın iç kısmına sığınmak zorunda kaldık 🙂 Ama yine de yağmurdan sonra burada karşılaştığımız manzara kesinlikle bütün bunlara değerdi. Eminim ki güzel bir havada buraya kadar çıkmış olsaydık bu muhteşem manzaralar ile karşılaşamayacaktık. 

Muhteşem Manzara

Bohemya’da Doğa Yürüyüşü

Üçüncü günde ise bölgenin en yüksek tepesini, bu sefer yalnız, keşfe çıktım. Burası Almanya sınırına o kadar yakın ki tepeye tırmanırken geçtiğiniz manzara izleme noktasından Dresden’i görebiliyorsunuz. Önceki günler kadar etkileyici olmasa da yürüyüşü yarıda bırakmayıp zirveye çıktım, ancak dikkate değer bir şey olduğunu söyleyemeyeceğim. Vaktiniz varsa yapılabilir 🙂

Zirvede Dinlenirken

Yürüyüş Rotaları Konusunda Dikkatli Olmakta Fayda Var

Dönüşte ise düzgün işaretlenmemiş yollar sebebiyle kayboldum. Almanya, İsviçre gibi iyi işaretlenmiş yürüyüş rotalarına alışkınsanız bu bölgede rotanızı iyice inceleyip yola çıkmanızı tavsiye ediyorum 🙂 İndiğim dimdik yamaç sonunda yürüyüş yolu bitince tekrar o dimdik yolu tırmanmak istemedim. Neyse ki yalnız çıkmışım yola, bu macera sevgilimin araba ile gelip beni kurtarması ile son buldu 🙂 🙂 Günün kalan yarısını kaldığımız tesisin bahçesinde banka uzanıp, güneşlenip, keyifle kitap okuyarak geçirdim 🙂

Dönüş Yolu Durağı

Almanya’ya dönüş yolunda ise Königsstein’dan geçtik ve buradaki tarihi kalenin en güzel gözlemlenebileceği noktayı bulmak için biraz şehrin içinde dolaştık. İlk çay molamız da tabi ki harika bir manzara eşliğinde oldu 🙂

Königsstein

Bohemya’ya Nasıl Ulaşılır?

Almanya-Çekya sınırında bulunan bu güzel bölge kesinlikle birkaç günlük bir geziyi hak ediyor. Bu bölgenin doğal güzelliklerinin doya doya tadını çıkarmak lazım. Ulaşım açısından en kolay hava alanları, Dresden ve Prag. Buradan araba kiralayarak rahatça bölgeyi keşfe çıkabilirsiniz. Prag’a yapacağınız geziyi bir kaç gün uzatmaya değecek bir bölge burası.

Bohemya sizi bekliyor, haydi biletleri alın 🙂